Kur'an-ı Kerim
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Rum Suresi
Mekke döneminde nâzil olmuştur. Yalnız 17-18. âyetler Medine döneminde inmiştir. 60 âyettir. İranlılar ile Rumların yapacağı savaşta Rumlar’ın gâlibiyetinden bahseden olaydan hareketle sûreye bu ad verilmiştir.
51. Andolsun ki, sıcak, kavurucu bir rüzgar göndersek de o (ekinleri)ni sararmış görseler, ondan sonra kesinlikle (Allah’a karşı) nankörlük etmeye başlarlar.
52. (Ey Resûlüm!) Bunun için sen, (kalpleri) ölülere (söz) dinletemezsin. Hele arkalarını dönüp giden sağırlara (hiç) duyuramazsın.
53. Sen (kalp gözleri) körleri de, sapıklıklarından (ayırıp) doğru yola iletici değilsin. Sen, âyetlerimizi ancak iman edecek olanlara duyurabilirsin. Onlar da müslüman olur (selamete erer)ler.
54. Sizi, zayıf (meni/sperma)dan yaratan, sonra diğer zayıflığın (cenin ve sıbyanlığın) ardından size kuvvet veren (geliştiren), sonra kuvvetin ardından (yeniden) size bir güçsüzlük ve ihtiyarlık veren Allah’tır. (O) dilediğini yaratır ve O, hakkıyla bilendir, kâdir-i mutlaktır. [Erzel-i ömr için bk. 16/70]
55. Kıyâmet kopacağı gün, günahkârlar, (dünyada ve kabirde) bir saatten başka kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar, tıpkı bunun gibi (dünyada da yalan söylüyorlar, haktan) dönüyorlardı. [bk. 20/103; 23/113; 79/46]
56. Kendilerine ilim ve iman nasip edilenler de: “Andolsun ki, siz, Allah’ın kitabındaki (yazılıp takdir edilen) yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, yeniden dirilme günüdür. Fakat siz bilmiyor (ve inanmıyor)dunuz.” derler.
57. Artık o gün, zulmedenlere mazeretleri fayda vermeyecek ve onlardan tevbe edip hoşnutluk dilemeleri istenmeyecektir.
58. Gerçekten biz, bu Kur’an’da, insanlara her çeşit temsiller getirdik. Andolsun ki, (Resûlüm!) Eğer onlara bir âyet getirsen, o küfre sapanlar yine kesinlikle: “Siz ancak boş/saçma şeyler ortaya atıyorsunuz.” derler. [bk. 6/111; 10/96-97; 15/14-15]
59. İşte Allah, (kendisini ve hakikatleri) bilmeyenlerin kalplerini böyle mühürler.
60. (Resûlüm!) Sabret. Şüphesiz Allah’ın vaadi gerçektir. İnanmayanlar seni (sabırda) hafif görmesin(ler).