7 Şaban 1439 | 23 Nisan 2018
 
A257D1D7-A390-443A-A8A7-3ED77B0D1AAE
Üye Girişi | Üye Ol
  • ANA SAYFA
  • KUR'AN-I KERİM
    • Okuyun
    • Dinleyin
    • Bilgilenin
  • SON PEYGAMBER
  • TASAVVUF
    • Tasavvufa Dair
    • Yolumuzun Esasları
    • Silsile-i Şerif
    • Hatm-i Hacegan
    • Evrad-ı Şerif
  • M. ZAHİD KOTKU (RH. A.)
    • Hayatı
    • Fotoğrafları
    • Kitapları
    • Sohbetleri
  • M. ES'AD COŞAN (RH. A.)
    • Hayatı
    • İslam Anlayışı
    • Tasavvuf Anlayışı
    • Hizmet Anlayışı
    • Kitapları
    • Başmakaleleri
    • Sohbetleri
    • Fotoğrafları
    • Anma Programları
  • M. NUREDDİN COŞAN
  • SIK SORULAN SORULAR

  • Makaleler
    • İslam Dergisi Başmakaleleri
    • Kadın ve Aile Dergisi Başmakaleleri
    • İlim Sanat Dergisi Başmakaleleri
    • Panzehir Dergisi Başmakaleleri
    • İdeal Yol
Makaleler > İdeal Yol

Elbette Allah Kâfidir!



İslâm, I, sy. 2 (Ekim 1983), s. 41.

Eşrefoğlu Abdullah-ı Rûmî hazretlerinin Müzekki’n-nüfûs adlı eserinde yazıldığına göre;143

Hz. Ömer radıyallâhu anh Üveys el-Karânî radıyallâhu anh adlı meşhur bir velînin yanına varmış ve;

“Yâ Üveys! Bana nasihat eyle!” demiş.

Üveys el-Karânî sormuş:

“Bu halk seni bilir, tanır mı?”

“Evet, bilir.”

“Öyleyse halka kendini unuttur. Zira Allahu Teâlâ’nın seni bilmesi kâfidir!”

Hz. Ömer, bu sözü beğenmiş ve devamını istemiş:

“Yâ Üveys! Bana daha nasihat et!”

Üveys radıyallâhu anh yine sormuş:

“Yâ Ömer! Allahu Teâlâ’yı bilir, tanır mısın?”

“Elbette bilirim!”

“Başka şeyler de bilir misin?”

“Evet, başka şeyler de bilir, tanırım.”

“Diğer bütün bildiklerini unut; zira Allahu Teâlâ’yı bilmen sana kâfidir!”

Muhterem okuyucular!

Şöhret afet, gösteriş ise riyadır. Bu sebepten kendini gizlemek, avâmdan ve halkın teveccühünden kaçmak âriflerin şiârı olmuştur.

Sen de yaptığın ibadet ve taatleri, hayr u hasenâtı halkın ıttılâından saklamalı; aşikâreye döküp, herkese, her yerde anlatıp böbürlenmekten vazgeçmelisin. Çünkü bu ihlasa zarar verir, salih amellerinin mahvına sebep olur. Onları sadece Allah’ın bilmesi yeter. Sen, karşılığı, takdir ve mükâfâtı halktan değil Hâlik’tan bekle ve um.

Bu dünyanın en önemli işi Allah’ı bilip tanımak, yani mârifetullaha ermektir. Bunun için sen de olayları ve çevreni tefekkürle incelemeli; perde arkasındaki esrarı ve hikmetleri sezip görmelisin. Yani “kesret”ten “vahdet”e ermeli, fâil-i hakikî’yi bulmalı ve O’na en iyi tarzda kulluk etmeye çabalamalısın.

Cümle maksûd ve matlûb, bütün hayır ve saadet detayda değil özde, mârifetullahın arkasında gizlidir. Binâenaleyh, sakın bilgi ve dikkatini teferruatla dağıtma.

*


Dipnotlar
1. s. 329.



iskenderpasa.com Hukuki Şartlar | İletişim Yardım | Site Haritası
Copyright 2014 Avustralya MEC Topluluğu All Rights Reserved. Sık Kullanılanlara Ekle | Tavsiye Et