24 Recep 1442 | 8 Mart 2021
 
89CADE1A-BFD6-47AF-AA5E-7FAB6EDCDDBC
Üye Girişi | Üye Ol
  • ANA SAYFA
  • KUR'AN-I KERİM
    • Okuyun
    • Dinleyin
    • Bilgilenin
  • SON PEYGAMBER
  • TASAVVUF
    • Tasavvufa Dair
    • Yolumuzun Esasları
    • Hatm-i Hacegan
    • Evrad-ı Şerif
  • M. ZAHİD KOTKU (RH. A.)
    • Hayatı
    • Fotoğrafları
    • Kitapları
    • Sohbetleri
  • M. ES'AD COŞAN (RH. A.)
    • Hayatı
    • İslam Anlayışı
    • Tasavvuf Anlayışı
    • Hizmet Anlayışı
    • Kitapları
    • Başmakaleleri
    • Sohbetleri
    • Fotoğrafları
    • Anma Programları
  • M. NUREDDİN COŞAN
  • SIK SORULAN SORULAR

  • Soru-Cevap
    • Sık Sorulan Sorular
Soru-Cevap > Sık Sorulan Sorular

CEMAATLE İLGİLİ KONULAR



 

 
SORU: "Ümmetimin ihtilafı rahmettir" hadisinden murad nedir?
CEVAP: İslâmi hükümler üç çeşittir:
1- Allah'a ve ahirete iman etmek gibi, bedihi ve tevatür yoluyla sabit olan hükümlerdir. Böyle hükümleri inkâr edip, reddini ifade eden münâkaşalar yapmak küfür ve dalâlettir.
2- Kur'ân-ı Kerim ile Sünneti Seniyyenin sarahaten beyân etmedikleri, fakat cumhur ulemanın bu iki kaynağın ışığı altında ifâde ettikleri hükümlerdir. Bu hükümleri kabul edip gereği ile amel etmek lazımdır. Bunlara inanmayıp aksine hareket etmek ve davranmak küfür değilse de bid'atdır. Meselâ; Eş'arüerin yedi. Maturidilerin sekiz olarak kabul ettikleri, Allah'ın sıfatlarını inkâr etmek gibi. Bu meselede mutezile, cumhura muhalefet ederek bunları inkâr ettikleri için ehli Bid'at sayılmıştır.
3- Kur'ân ve Sünnetin sarahaten ifâde etmedikleri, iki veya daha fazla ihtimali bulunan hükümlerdir. Bunların hakikatinin ortaya çıkması için alimler o hususta münazara edip kanâatlarını bildirirler. Gerçeği arama hususunda alimler arasında meydana gelen ihtilaf. rahmettir. Peygamberin hadisi buna işaret ediyor. Münazara, hakkın anlaşılması için yapılan bir tartışmadır. Bu ise bir ibadet olup, hatta farzı kifâyedir. Bunun alâmeti, hakikat anlaşıldığı zaman münazara eden kimse haksız çıkıp mağlub da olsa hoşuna gitmesidir. Çünkü gaye hakkın anlaşılması olmalıdır. Münâkaşa edenin gayesi, hasmını mağlub etmek ise buna mücadele denir. Mücâdele ise haramdır.
 
SORU: Cemaat ve cemaatleşme hizipleşme midir?
CEVAP: Cemaat ile hizip kelimeleri aslında Arapçadır. Sonradan Türkçe'ye geçmişlerdir. Manaları birbirine yakındır. Cemaatın mânâsı fertlerden meydana gelen bir toplumdur. Hizip de fırka ve cemaat anlamındadır. Kur'am Kerim şöyle buyuruyor: "Şüphesiz Allah'ın cemaatı mutlaka galip olacaktır." (Maide/56) Ancak hizipleşme kelimesi, Türkçe'de tefrika ve bölücülük yapmak mânâsına da gelmektedir ve bu anlamda cemaat ve hizipleşme ayrı manalar taşır. Cemaatleşmenin mânâsı imana, Kur'âna, vatan ve müslümanlara hizmet etmek gayesiyle, birkaç kişinin bir araya gelip kenetlenmesidir. Böyle bir işi yapmak büyük bir ibadettir. Bugün Türkiye'de nice cemiyetler ve cemaatler var ki büyük hizmetler vermektedirler. Bu cemaatleri meydana getiren, cemaat ruhuna sahip fertlerdir. İslâm tarihinde ilk cemiyetleşen fertler Peygamber ve etrafındaki ashabıdır. Bunların hareketlerine hizipleşme demek mümkün olmadığı gibi, mukaddes bir gaye için bir araya gelip hizmet veren ehli himmet başka cemaatlerin hareketlerine de hizipleşme demek mümkün değildir.
 

 




iskenderpasa.com Hukuki Şartlar | İletişim Yardım | Site Haritası
Copyright 2014 Avustralya MEC Topluluğu All Rights Reserved. Sık Kullanılanlara Ekle | Tavsiye Et