29 Şaban 1442 | 11 Nisan 2021
 
A257D1D7-A390-443A-A8A7-3ED77B0D1AAE
Üye Girişi | Üye Ol
  • ANA SAYFA
  • KUR'AN-I KERİM
    • Okuyun
    • Dinleyin
    • Bilgilenin
  • SON PEYGAMBER
  • TASAVVUF
    • Tasavvufa Dair
    • Yolumuzun Esasları
    • Hatm-i Hacegan
    • Evrad-ı Şerif
  • M. ZAHİD KOTKU (RH. A.)
    • Hayatı
    • Fotoğrafları
    • Kitapları
    • Sohbetleri
  • M. ES'AD COŞAN (RH. A.)
    • Hayatı
    • İslam Anlayışı
    • Tasavvuf Anlayışı
    • Hizmet Anlayışı
    • Kitapları
    • Başmakaleleri
    • Sohbetleri
    • Fotoğrafları
    • Anma Programları
  • M. NUREDDİN COŞAN
  • SIK SORULAN SORULAR

  • Makaleler
    • İslam Dergisi Başmakaleleri
    • Kadın ve Aile Dergisi Başmakaleleri
    • İlim Sanat Dergisi Başmakaleleri
    • Panzehir Dergisi Başmakaleleri
    • İdeal Yol
Makaleler > Panzehir Dergisi Başmakaleleri

Müslüman Hanımlara Tıbbî Hizmetler



Panzehir, sy. 26 (1992)

Ülkemizde, dininin ve imanının gereğini hakkıyla yaparak, haramlara ve günahlara düşmeden, iffet ve namusuna gölge düşürmeden yaşamak isteyen milyonlarca müslüman var; kahir bir ekseriyete sahipler; fakat birçok konuda bu zihniyetinden dolayı sıkıntıda; inancına uygun davranamıyor, arzularına olumlu anlayış göremiyor, layık olduğu izzet, hürmet ve hizmeti göremiyorlar.

Uzun yıllardan beri bu durumu müşahede ediyor, onların inançlarına saygı gösterilmesi gerektiğini savunuyor, bu yolda mücadele veriyoruz. Ama sadece söz, teori, temenni, savunma, protesto, dilek kâfi değil; müspet birtakım faaliyet ve icraata da teşebbüs etmek, istediğimiz tür müesseseleri bizzat kurmaya girişmek de şart!

Mesela, kadınların muayene ve tedavisi, özellikle doğum olayları için İslâmî zihniyetle çalışan hanım kadrolara ve kadınlara hizmete yönelik sıhhî kuruluşlara büyük ihtiyaç duyuluyor.

Biz bu konuda AKSA Kliniği ile ilk hizmeti başlatmıştık; İstanbul Vatan Caddesi’nde Şadiye Hatun Teşhis Kliniği’ni de geçen haftalarda açtık. Yeni Bosna semtinde bir doğum hastanesi tesisine de süratle devam ediyoruz. Anadolu’nun diğer şehirlerinde de hazırlık ve teşebbüslerimiz var.

Allah’a sonsuz hamd ü senâlar olsun; nice nice hayrât ü hasenât tesis eylesin; ömürlerimizi İslâm’a ve müslümanlara hüsn-i hizmet yolunda hayırlı ve verimli geçirmeyi, Rabbimiz bizlere nasip ve müyesser eylesin, Habîb-i Edîbi, rehberimiz ve önderimiz, Peygamberimiz Muhammed-i Mustafâ hürmetine! Salla’llâhu aleyhi ve âlihî ve sahbihî ve men tebi’ahû bi-ihsânin ecma’în ve selleme teslîmen kesîran ilâ yevmi’d-dîn!

Şaheser bir mîmarî görünüm ve mükemmel bir dizayna sahip “Şadiye Hatun” –Allah ona rahmet eylesin, makamını cennet eylesin– Teşhis Kliniğimizin açılışı çok tatlı, izdihamlı, rağbetli ve görkemli oldu. Binanın eski perişan halini bilenler şaşırdılar; yeni çiçekli, yemyeşil çimenli, şırıl şırıl havuzlu, pırıl pırıl şık görünümüne hayran oldular. Temizlik, ferahlık, modernlik, ileri teknoloji ürünü yeni araç ve gereçler, çağdaş ve orijinal bölümler, “uyku laboratuarı” gibi yeniliklerinin yanı sıra, tarihî ve mistik havasından, geniş avlu ve kenar bahçelerinden, girişteki mîmarî düzenlemeden, bir havuzdan diğerine şırıl şırıl akan sulardan, kubbeli geniş mescitten, kemerli sütunlu revaklardan, avlu ortasındaki ağaç, çiçek ve şadırvanlık ve yeşillikten fevkalade etkilendiler ve bazı misafirler:

–İnsan burada ilaç kullanmadan, tıbbî müdahale görmeden, sırf bu şahâne dekor ve manzaradan dolayı bile şifa bulacak gibi görünüyor... demekten kendilerini alamadılar.

Evet, biz biliyor ve inanıyoruz ki hastalığın ilaç ve sair tıbbî müdahalelerle giderilmesi çalışmaları yanı sıra imanın, ibadetin, namazın, duanın, Kur’an okumanın; hastaya gösterilen ilgi, sevgi ve şefkatin; sevindirici iyi haberlerin; hoş muamele, tatlı dil ve güleç yüzün; ziyaretlerin; içinde bulunduğu fizikî ortamın; çevresindeki eşya, ışık, ses ve renklerin de büyük tesiri ve olağanüstü değeri var ve biz hastalarımıza bunları da sağlamaya çalışmalıyız. Doktorlar aynı zamanda bir psikolog bir ilahiyatçı din adamı gibi olmalı!

Türkiye’deki fiilî durumu biliyoruz. Maalesef bazı yerlerde örtülü, mantolu, çarşaflı olmak, namaz kılıp oruç tutmak, tesbih çekip zikir yapmak, cinayet ve hıyanet gibi görülüyor; sadece açık-saçık, boyalı-makyajlı, dekolte giyim ve mini etekli, rujlu ojeli, bacak bacak üstüne atıp sigara içen modern hanımlara saygılı ve kibar davranılıyor. Vücudunu sadece kadın doktora muayene ettirmek isteyen, hanım doğum mütehassısı arayan, erkek personel karşısında soyunmaktan çekinen ve sakınan kimseler şiddetle azarlanıyor, özel ve şiddetli hücumlara, tahkir ve tezyiflere mâruz kalıyor.

Halbuki hani din ve vicdan hürriyeti vardı? Hani hiçbir kimse inancından dolayı kınanmaz, özellikle tıpta farklı muameleye tâbi tutulmazdı?

Geçen senelerde duymuştum: Bir doğumevine acılar ve sancılar içinde giden müslüman bir kadıncağıza başhekimin ilk yaptığı muamele, hışımla başörtüsünü çekip almak, bağırıp çağırıp hakaretler yağdırmak olmuş.

Nerede bu yirminci yüzyıl barbarlığı, nerede akıl hastalarını müzikle, su şırıltısıyla tedavi etmeyi bile düşünecek kadar ince, hassas ve müşfik olan ecdadımızın şefkat, zarafet ve nezaketi!

İnşaallah bu yersiz düşünceler, gayr-i medenî zorbalıklar, haşinlikler, saygısızlıklar yavaş yavaş ortadan kalkacak, bir bunalım ve inkâr devresi geçirmiş olan ülkemiz aydınları sonunda dinin ve imanın gereğini, gönül almanın, insan sevindirmenin asilliğini, mânevî ve moral değerlerin her konuda ve özellikle tedavideki yeri ve önemini anlayacak; kendi öz kültür ve geleneğinin kadr ü kıymetini bilecek.

Sevinçli ve ümitliyiz çünkü imanlı, aydın, zeki, şuurlu, yetenekli ve değerli tıp personelimiz ve doktorlarımız yetişiyor; kadrolaşıyor; bizim zihniyetimize uygun yeni ve modern tıp ve tedavi müesseseleri hızla çoğalıyor!

*


iskenderpasa.com Hukuki Şartlar | İletişim Yardım | Site Haritası
Copyright 2014 Avustralya MEC Topluluğu All Rights Reserved. Sık Kullanılanlara Ekle | Tavsiye Et